9 Kasım 2013 Cumartesi

Occupy İstanbul



Hiç kimse ‘’3. Köprü için 28 000 ağaç katledildi ona hiç ses çıkmazken neden özellikle gezi parkındaki ağaçlar için ülke birbirine girdi?’’ demedi..

 Bizi bir park dağıttı. Bir park birleştirdi sandık ancak bir park bizi sınava soktu. Sınavı geçtikmi? Sınıfta kaldık.. Hatta unuttuk bile. Unuttuklarımızı hatırlama ve arkasındakileri biraz olsun görmeye çalışma yazısı olacak bu biraz uzun bir yazı yavaştan girelim.
 Bildiğimiz gibi Amerikada 2011 de Wall Street olayları yaşandı bunlar da bir nevi isyan niteliğindeydi ve bastırıldı. O olayı da bizim gezi parkını da brezilyayı da ve benzer tüm ayaklanmaları çıkaran, düzenleyen, gazlayan, çeşitli taktiklerle alevlendiren ve kontrol eden aynı örgüttür. Otpor/Canvas
Aşşağıdaki ss, facebookdan alıntı. Occupy Wall street olayları sırasında (2011 de) occupy istanbul sayfası tarafından paylaşılmış. Yani Occupy istanbul sayfası o zamandan beri var. Tarihe bakın.


Global çete yönetimindeki otpor/canvas örgütlenmelerinin sayfası occupy ve #occupyturkey aslında ODTÜ'de öğrenci olayları ve ondan önceki adult +18 sitelerin sansürlenmesi olaylarında da ''internetime dokunma'' sloganıyla faaldi. Olayları hatırlıyoruz değilmi? Yine ünlüler en ön saflardaydı. Corno için göğüsler siper edilmiş, ''özgürlük'' ''demokrasi'' ''insan hakları'' türküleriyle millet galeyana gelmişti.. Ama o olayları gezi olayları kadar büyütmediler..

O olaylar da bir prova, nabız yoklama niteliğindeydi. Provakasyonlarının başarı derecelerini ölçüyorlar. Ve facebook-tweeter'ın başlıbaşına bir propoganda aracı olduğunu anlamak da zor değil. Örgütlenmeler %99 sosyal medyadan yürütülüyor.


Ve aşşağıda otpor/canvas' ın nasıl bir örgüt olduğu ve nasıl finanse edildiği ve kimlerden emir aldığını anlatan videoyu görüyoruz. Herşey büyük bir yüzsüzlükle anlatılmış. Sırplar dünya üzerinde bulabileceğiniz en kaypak ve ş.siz millettir. Para için herşeyi yaparlar. Bu örgütün sırplardan oluşması da tesadüf değil..  ‘’Devrim’’ yapmayı bir meslek, mühendislik haline getirmiş bir örgüt.


Videoda ''nazik darbe'' yapılmış tüm ülkelerde olay aynı. Polislere kitap okumaktan tutun çiçek vermeye, ortalığın temizlenmesinden, çöpleri toplamaya kadar herşey bir kitapta yazılı. Ve bunun amerikanın büyük ortadoğu projesi için yapıldığını da saklamıyorlar..

Taktik: İstediğin ülkenin başına bir dikdatör koy. O dikdatörü o ülkeye uygun hale getir. Sonra halkı bezdir. Ve sivil darbeyle özgürlük süsü verdiğin ayaklanma sonrası kimsenin ruhu duymadan o ülkeyi coğrafi olarak veya kafaları Böl! Parçala! Yönet!

hatırlayan?:






Ve bu da otpor'un wiki sayfası. Otpor örgütü kitaplar ve bildiriler basar. Bu bildirilerde taktikler ve direnişin ayrıntıları anlatılır. Aynen askeri hiyerarşi gibi örgütlenir ve alt kadrolara bu bildiri ve kitaplar ulaştırılır. Alt yönetici kadro da her şeyden habersiz özgürlük sarhoşu halkı bu maddelere göre yönlendirir.

Sayfanın alt kısımlarında taktikleri göreceksiniz.
Otpor/Canvas: Halka direniş eğitimi verilecek. Meydanlar gösterilerden sonra temizlenerek
polise ve halka direniş şirin gösterilecek.Ve böylelikle daha çok insan meydanlara çekilecek.

Bulldozerle polisin üzerine gitmek bile var!

http://en.wikipedia.org/wiki/Otpor!





"Kişiler düşünce sahibi olmadıkça kitleler istenilen yöne, herkes tarafından iyi veya kötü yönlere gönderilebilirler." Mustafa Kemâl Atatürk, 1920





İnsanlar ''lider'' yada ''ünlü'' diye karşısına kim konursa konsun nasıl da onu tamamen kabul ediyor. Ve hayatına, sözlerine, düşüncelerine etki etmesine izin veriyor. Garip.. Çapulcu'yu ''pkk militanlarına'' söylermiş gibi yapıp, tüm halkı da kapsayan üsluplu birini tasdikliyor. Ve hatta oradaki amaçları bozgunculuk olanlara söylerken kendi de tüm halkı düşünüyor çoğu insan. Oradakileri ''sıradan vatandaş, pkklı terörist'' ayrımı yapmadan aynı kefeye koyuyor. Ve hatta partili yada değil, ayırımına kadar götürüyor..

Ayrım bu boyuta vardı. Halk; ''parti yandaşı - yandaş değil'' ayrımında. Partili olmayanlar meydanda ön saflarda olan, çatışma çıkarıp kaos ortamı yaratmaya çabalayan teröristlerle aynı safta yapıldı ''cahil kesimin kafasında'' ve inanın buna inanıyorlar. Kanıyorlar.

Kitleleri ikna etmek, düşüncelerini değiştirmek ne kadar kolaymış bunu gördüm. Bu ne kolay işmiş arkadaş... Ne olacak sonumuz gerçekten kestirmek çok zor.
Eğer istenirse iç savaş ve kaosun ne kadar kolay ve maliyet gerektirmeyen bir iş olduğunu anladı az bir kesim.. Çok az insan ''aydı'' bu konuya..

Çok az insan, insanların terör örgütünün sivil kollarının gönüllü askerleri yapıldığını gördü.. Onlar ne derse ve nasıl isterse oraya yönelindiğini, ve sonunda onlarla aynı kefeye konulduğunu anlamak çok da zor değil. Bu tam bir rezalet.
Sahte zafer türkülerine inanan ve sinirli bir grubu istediğiniz uçuruma sürükleyebilirsiniz. Yeterki doğru zamanda, doğru taktikle ve doğru dozajda gaz verin, iteleyin..

Az ünlü de olsa bir konser sahnesine çıkıp yeteneksiz sözleri ve bet sesiyle çığıran birini alkışlayıp tezahürat eden kafayla bu bozguna kanan kafa arasında hiç fark yok. Tv ye kim çıkıp yüksek ses tonuyla ''onlar teröriiissst! Vatanı bunlara mı bırakacaaaz'' derse; ''arkandayız, vur de vuralım öl de ölelim'' kafası yaşıyor çoğu..

Onların da kurtuluş savaşı öncesi şeriyatçilerinden bir farkı yok. İnsanlar hiçbir zaman ''bir parti veya topluluğa, örgüte ihtiyacım yok. Ben akıllı ve düşünebilen bir bireyim. Kimsenin benim adıma düşünmesine ve hareket etmesine ihtiyacım yok. Yönetilmeyi reddediyorum!'' diyemeyecekler. Büyük bir çoğunluk kraldan çok kralcı. Kralın etek öpeni.

Kral kim olursa olsun. A-B-C kralı da olsa onun yalakası. Ne olacak da kendimize gelecez? Ne olacak da ''aaa oyunmuş lan komploymuş ve biz de kanmışız ne akılsızmışız, ne oldu da kör olduk?'' diyecez?

Daha çok kısa zaman öncesine kadar savaşta olduğun gavurun basını - ünlüsü - yöneticisi arkandan gazlıyor. İyiliğimizi istiyor(!) ve sen sormuyorsan ''ne oldu da dost oldu bunlar bize?'' diye, ''canım o kadar sene geçti globalleşen dünyada düşmanlık kalmadı ve artık halkların kardeşliği için dayanışmaaflkdlksfs...'' Diyorsan sen de kırpılmayı bekleyen koyunsun ey zincirlenmiş beyin.

Psikolojik savaş stratejileri en kahpece taktiklerdir. Ortada ne bir üniformalı general nede kamuflajlı asker vardır. Kimin düşman olduğunu, kime saldırıp düşüncelerinin karşısında olacağını kestirmek zordur. Pkk işte bu yüzden silah bıraktı.

Meydanlarda gördüğünüz ödp - halk evleri - komünist parti - dev genç - dev lis - v.s. bunların hepsi senelerce önceden planlanıp altyapısı hazırlanan terör örgütü sivil teşkilatlanmaları. Ne yazıkki normal vatandaş olup bunlara kanıp üye olanlar var. Birşey savunacakmış sanarak..

Bu milletin temiz yürekli insanları daha önce de birbirine karşı örgütlendirildi. Ancak hiç mi ders almaz bir millet. Tamam göçebe kökenli bir toplumuz gittiğimiz mekanı benimsemek pek yok. Ama kafa da mı göçebe?

Bu taktikleri anlayan, oyuna gelmeyenler de yok değil. Tablo o kadar da karamsar değil. Aynı tarih aynı tekrar.. Tarihte ne kadar kafası basan biraz düşünebilen insanlar varsa şimdi de seviye aynı. O zamanlar savaşlarda göğüs geren, ülkeyi huzura taşıyanlar da o azınlıktı hala öyle.
Tikko-dhkpc-ödp-bdp- bu tarz kısaltmalı flamalar ve pankartlar vardı meydanlarda. Bunların hiçbirinin özgürlük-demokrasi-kardeşlik v.s. gibi bir amacı yok. Bunu bir anlasa millet, herey çözülecek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ayıkıyormusun?