9 Kasım 2013 Cumartesi

Amaca Sadakatle Hizmet Edenler ve Din İle Dinden Çıkanlar



Bu dünyadaki düzen yüzyıllardır aynı amaca hizmet eder. ''İnsanlar israil ve israiloğullarının yaptıklarıyla ilgilenmemeliler''

''İnsanlar fazla düşünmemeliler. Önlerine koyulanla idare etmeli ve yalnızca onunla ilgilenmeliler.''  Bize sunulan hayatın kısa özeti bu. Bu hayat kavramıyla başa çıkmanın birçok ipucunu Kuran okuduktan sonra farkettim ve bize dayatılan ''kurallar ve dogmalar kitabı'' kalıbının da koca bir yalan olduğu gördüm.

Seçtiğim surelerde önyargısız ve kalıpsız bir şekilde okursanız bu ipuçlarını ve sistemin deşifre edildiğini göreceksiniz.
Tabiki tüm sureker bu şekilde ancak ben ilk okumada anlaşılacak olan kilit-yuva uyumlu sureleri yazıyorum biraz soru - cevap gibi olacak bu yazı.


BAKARA (2/92):
11. Onlara, ‘’yeryüzünde bozgun çıkarmayın’’ dendiğinde, ‘’tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz’’ demişlerdir

Eğitim sistemi,
Para sistemi, ekonomi
Yasalar, hatta yönetim biçimleri
Mal, hizmetler.

Biz sıradan (!) insanlar adeta kendi yağımızda kavruluyoruz. Kendi kendimize mal satıyor, üretiyor, hizmet ediyor, kendimizi ordan oraya taşıyor, eğitim verip iş veriyoruz. Sonunda ölünce kendi kendimizi gömüyoruz. Küresel elitler (!) sistemi asırlar öncesinden kurdu ve çarkların kolay dönmesi için arada bir yağlıyorlar.

Biz kendi kendine otladıktan sonra ahırına gelen sürüyüz. Çoban artık bi ağacın gölgesine şarkısını söyleyip bizi izliyor.

BAKARA (2/92):
14. Bunlar iman etmiş olanlarda yüzyüze geldiklerinde, ‘’iman ettik’’ derler. Kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise söyledikleri şudur: ‘’ Hiç kuşkunuz olmasın biz sizinleyiz. Gerçek olan şu ki, biz alay edip duran kişileriz.’’

Aldığımız mallar, kullandığımız telefon, araba, evler yeni moda kıyafet ve teknolojik oyuncaklar yada aklınıza hangi hevesiniz, dünyaya ait isteğiniz gelirse.. Hepsi sizi burada biraz oyalayacak nesneler. Ve hepsi tek amaç için üretilir. Ne hayatınızı kolaylaştırmak için, nede fayda sağlaması için.. Bu özellikleri çok ufak bir kısmını kapsar yalnızca. Her hevesin ilgi uyandıran şeyin en büyük özelliği; siz israilde nede toprağın altı kazılıyor, neden israiloğlu yahudiler dünyada böyle bir düzen istiyor düşünmeyin, düşünseniz bile bişeyler yapmaya cesaret bulamayın diyedir.

Bu sadece mal veya hizmetle sağlanamaz elbette. Küresel düzenin savunucusu olarak bazı sistemler de size korku salar. Yöneticiler, toplumun kontrol kuvvetleri (!)
Ve siz de biliyorsunuz ki bu kuvvetler de bizim içimizden insanlardır. Gördünüzmü nasıl da kendi yağımızla kavruluyoruz :)

Sistem kendini kurar. Kendini şarz eder. Gazı bitince içinden gaz toplar tekrar insanlara gaz verir.
Ve sizi bu sürekli tekrar eden sistemden çekip çıkaracak, bir açık kapı olacak, bozulan psikolojinize destek olacak herşeyin itibarı alaşşağı edilmeye çalışılır. Ve edilir de. Eğer siz sahip çıkmazsanız edilir.

''Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur'' M. Kemal Atatürk.

''139. Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz.'' ALİ İMRAN (3/94)

Başardılarmı? İçinizde değerleriniz hala duruyormu? Ailenizi ne kadar seviyor ve bağlısınız? Milletiniz kim? Vatanınız sadece toprak parçasımı? Kitap raftamı duruyor? Allah gönüldemi, yoksa yukarıdan yıldırım yağdıran korkulacak bir nesnemi?


Bu ülkede kıytırık bir dizi 11 senedir içinde Vatan sevgisi, dostluk , aile bağları ve Dini duygular serpiştirilerek millete sevdirildi. Dizinin içinde sistem gösteriliyormuş gibi yapılarak kontrollü bilgi kirliliği yapıldı biz de sevindik. Sanki diziden dünya düzeni çözülecekmiş gibi.. Sonra müzik diye ezan tersten verildi kimse anlamadı. Bu bir toplum mühendisliğidir. Ne kadar uyuduğu ölçülür toplumların.

Amaç müzik yada ölçümden ziyade hakarettir. Ezanı ters vermek onların dilinde hakarettir. Mekkede şeytan taşlama sütunlarının neye benzediğini ve neden değiştirildiğini anlayanlar bunu da anlar.

NİSA (4/98):
46. Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırırlar; din içinde sövgüler üreterek, dillerini eğip-bükerek: ‘’dinledik isyat ettik; dinle, dinlenmez olası, gözetle bizi.’’ Derler.


Neden bekliyoruz? Biteyecekmi bu bekleme? Bitmeyecekmi bu sistem, zulüm, küfür, hakimiyet?

BAKARA (2/92):
191. Onları yakaladığınız yerde öldürün; onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, baskı ve bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram’da, onlar sizinle çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. Eğer sizinle çarpışmaya girerlerse siz de onları öldürün. İşte böyle verilir küfre sapanların cezası!

NİSA (4/98):
76. İman edenler Allah yolunda savaşırlar. Küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz şeytanın tuzağı çok zayıftır.

NİSA (4/98):
120. Şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbirşey vaat etmez




Bu arada. Sizden gizlim saklım yok arkadaşlar. Bu ara iki tane kız var hayatımda geçici eğlence işte :)) Anlarsınız. Adamın canını çektiriyor Dişi şeytanlar :))

MUMİNUN (23/74):
5. Cinsiyet organlarını koruyanlardır onlar.
6. Eşleri yahut yazılı anlaşmayla (Nikah) sahip oldukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar.
7. Kim bundan ötesini isterse, işte onlar, sınırı aşanlardır.

NUR (24/102):
3. Zina eden erkeği, zina eden bir kadın veya putperest bir kadından başkası nikahlamaz. Zina eden kadına gelince, onu da zina eden bir erkek veya putperest bir erkekten başkası nikahlamaz. Müminlere bu (zina) haram kılınmıştır.

26, Murdar karılar murdar erkeklere, murdar erkekler de murdar karılara… Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara… Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.

Çevreden duyuyorum, buradan da bana yazan arkadaşlar oluyor. Kafam bozuluyor. Konu ''sarıklı - cübbeliler, siyasete dini alet edenler'' yüzünden dinden çıkanlar.
Ben lafı dolandırmayı seven biri diilim konuya dalacam. Bizim gibi birçok müslüman ülkede uygulanan ''Ilımlı islam'' modeli bunun en büyük sebeplerinden.

Onlar ''Ilımlı islam'' diye psikolojik bir silah icad edip bizim gibi çoğu müslüman ülkede uygulamaya koydular. İslamın ılımlısı soğuğu ara sıcağı olmaz. İslam ya hep ya hiçtir.

Bu arkadaşlar gibi binler var. Gezi olaylarındaki videoların çoğunda polislere tepki gösteren gençlerin ''sizin dininizi kitabınızı...'' diye tepki gösterdiklerini gördük duyduk. Tamam çoğu insan tepkisini ''onların yozlaştırdıkları din tarzına'' sövdüklerini biliyoruz. Ancak psikoloji ve bilinç altı bu yozlaştırılan ve siyasete alet edilen inanışla asıl İslamı birleştirir. Dinin bu şekilde insanların kafasına sokulması Dinden soğutur nefret ettirir.

''ekepe liler bu dine inanıyorsa demekki bu din iyi bişey olamaz çıkış ne tarafta?'' diye düşünenler iradesiz bir tiplerdir. İradeyle ne alakası var? İrade; alkol, fuhuş, pahalı bi telefona o parayı verip vermeme v.b.. gibi somut kararlar olarak, vede anne babaya saygısız olup olmama gibi dürtülere karar vermek, din seçimi, sağdan soldan gelen baskılara kanmamak v.b. gibi soyut sebeplere karar vermek açısından ikiye ayrılır.. İradesiz insan genelde gereğinden fazla yiyip şişmanlamanın önüne de geçemez, siyasete alet edilen dinin sonucunda dininden dönmekten de kendini alıkoyamaz, koymaz.

Siyasetin kullandığı dinin dinle alakası olmadığını, sakallı puşili müslümanların Allah adına savaşmadığını, (Allah adına öyle savaşılmadığını), Tv de konuşan sözde din alimlerinin dinle bi alakası olmadığını, insan iradesi ve eliyle yazılmış hiçbir kitabın kutsal olmadığını ve Bizim dinimizin bunlarla alakası olmadığını bilememiş, anlayamamış insanlar iradesizdir. Kendi iradelerinin hakimi değillerdir..

Kuranda geçen bir cümle: ''Yalnızca aklı işletenler değil, aklını kullanabilen ve kalbiyle hissedebilenler gerçeği bilenlerdir.'' Yani ateizm ve dinlerin gereksizliğini savunanların da söylediği gibi ''bilim dinlerin yerine geçebilir, akıl yeterlidir'' safsatası geçerli değildir. Dinler de bilimin karşısında değildir öyle gösterilmek isteniyor. Sadece aklını kullanan insanlar; zamanla duygulardan ve sevgiden uzaklaşır. (Ünv.de matematik hocam yalnız yaşayan bir adamdı insani değerlerini yitirmişti ve evinde bi yaşam olsun ses olsun diye 42 kediyle yaşıyordu bu tipte çok insan tanıdım.)
Ağırlıklı olarak kalbini dinleyen ve hisleriyle yaşayanlar; melankolik ve duygusal olurlar Dünyevi hesap kitap işlerine akıl erdiremez kazık yerler, herkesin onlara kötülük yaptığını düşünürler çoğunlukla üzüntü ve psikolojik depresif hallere meyilli olurlar. Çabuk kandırılırlar.

Dolayısıyla sadece akıl ve mantıkla yaşamak duyguları eksiltir, sadece kalbi dinleyerek hissiyat dünyasında yaşamak ise mantığı ve aklı kullanma pratikliğini eksiltecektir. Kuran; ikisini de düzeyinde kullanabilenler, Dünyadaki yapılan ali cengiz oyunlarının arkasındaki sebepleri görecek, anlayacaklardır. Der.

Tv de gördüğünüz islam adına savaşan(!) tipler de bizim dinimizde yok (İslam beline TNT bağla kendini patlat demez. Yaşa, varol der.) sarıklı cübbeli tipler de bizim dinimizde yok.Din; siyasetin gösterdiği şekilde de değil, İslam kurallar dini de değil, Kuran ceza kitabı da değil.. İnanmayın arkadaşlar. Medyanın ve geçmişten bugüne gelen kulaktan dolma dini bilgilere inanmayın. Kuranda ne yazıyorsa o. Kuran asla höt zöt otur kalk şunu yap! bunu yap! demiyor. Güzel yaşa, temiz ol, aklın fikrin sana ait olsun başkalarının kontrolünde yaşama, bağımsız ol ki özgür olabilesin, aileni sev onlara ihtiyacın var, düzgün kazan çalma çırpma, kazandığını paylaş asıl mutluluk orada, sana düşmanlık edecek çok kişi olacak dikkat et, İsrailoğulları dünyadaki yegane düşmanındır, bize inan biz gereken yardımı zamanı gelince göndereceğiz (Allah ve melekler) Der. Kötü bişey okuyan? Katı bişey duyan? Varsa parmak kaldırsın :))

Ne biz inananlar %100 inancımızı ispat edebiliriz nede inanmayanlar %100 inanmama sebeplerini ispatlayabilirler. Derin düşünenler için bunda bile bi seçim imkanı vardır.

Sonuç olarak; Kıyamete kadar sadece iki saf belirlenecek. Ne olursa olsun, hangi çaba olursa olsun İnanan imanı kuvetli kalbiyle hissedenler, inanmayanlar, dalga geçenler, dinden çıkanlar.

Cennet ve cehennemi dolduracak insanlar kıyamete en yakın zaman olan ''ahir zaman'' da çok daha kesin belirlenecek. Bu kesinlikte yerinizi de siz belirleyeceksiniz. İsteyen istediği kadar çabalasın biz insanlar yaradılış olarak ''kendi kararlarını kendisi alma iradesine sahip'' yaratıklarız. Belki bilmeyenler vardır melekler çok üstün doğaüstü özelliklerle donatılmış olmalarına ramen karar alamazlar. İradeleri yoktur. Sadece görev yerine getirirler.

Not: Dine yada yaratıcıya inanmayıp ''evren bizi gözetiyor o bizi koruyor ve dileklerimizi yerine getirmek için bize güç veriyor'' diyen, yaratıcıya inanmayıp ille de üstün bi güç arayışında olan komik ötesi insanlar nasıl bi şakasınız. :))

2 yorum:

  1. evrene gönderdim.oradan sektirip sana denk getirdim

    son cümleyi okuyunca bu aklıma geldi

    YanıtlaSil
  2. ''kız istiyorum ama iki ayda bir değişeninden istiyorum''
    Bunlarla hiçbişey kazanamayacağımız gibi önemli bişey kaybederiz. Bizi biz yapan birşey. Kişilik.
    Demişsin!... Önceki yazında ve burada gördüm ki
    KENDİNLE CELİŞİYORSUN!

    YanıtlaSil

Ayıkıyormusun?